Kadın ve erkek arkadaşlığı gerçekten olabilir mi?” sorusu, belki de insanlık tarihinin en eski tartışmalarından biri. Birçok kişi, bu tür arkadaşlıkların mutlaka duygusal ya da cinsel bir boyutu olduğunu savunurken, diğerleri bunun tamamen platonik olabileceğini düşünüyor. Peki, Freud ve diğer ünlü psikanalistler bu konuda ne diyor?
Freud’un Perspektifi: Her Şey Bilinçaltı mı?
Sigmund Freud, cinselliğin insan davranışlarının temelinde yatan en güçlü dürtü olduğunu savunur. Freud’un teorilerine göre, insanlar arasındaki tüm ilişkiler, hatta en saf dostluklar bile, bilinçaltında cinsel arzularla şekillenir. Freud, bu dürtülerin çoğunun bastırıldığını ve bu nedenle arkadaşlık gibi görünümlere büründüğünü belirtir. Özellikle kadın ve erkek arasındaki dostlukların altında gizli bir cinsel çekim olduğunu öne sürer.
Freud, “Libidinal enerji her türlü insani ilişkiye nüfuz eder,” diyerek, tüm insan ilişkilerinin bir tür cinsel enerjiyle beslendiğini iddia etmiştir. Yani, Freud’a göre, kadın ve erkek arasında saf bir dostluk imkânsızdır. Çünkü bilinçaltında cinsel çekim her zaman bir yerde varlığını sürdürür.
Freud’a Tepki: Carl Jung ve “Anima-Animus” Teorisi
Freud’un cinselliğe verdiği merkezi rol, onun en yakın öğrencilerinden biri olan Carl Jung tarafından farklı bir bakış açısıyla ele alındı. Jung, kadın ve erkek arasında platonik bir dostluğun mümkün olabileceğini belirtiyor. Çünkü insanın ruhsal yapısında hem kadınsı hem de erkeksi özelliklerin bulunduğunu savundu. Jung’un “Anima-Animus” teorisine göre, her insanın içinde karşı cinsin bir yansıması bulunur. Bu teoriye göre, bir erkek, bir kadındaki anima’yı (kadınsı taraf) tanıyarak onunla derin bir dostluk kurabilir. Tıpkı bir kadının, erkeğin animus’unu (erkeksi taraf) anlayarak onunla platonik bir bağ oluşturabilmesi gibi.
Jung’a göre, bu karşılıklı anlama ve tanıma, cinsel çekimden bağımsız bir dostluğun temelini oluşturabilir. Bu yüzden, Freud’un aksine, kadın ve erkek arasında gerçek dostluğun mümkün olduğunu savunur.
Modern Psikanalistler;
Freud ve Jung’un teorileri yıllar boyunca tartışılmaya devam etti, ancak modern psikanalistler bu konuda daha geniş bir perspektif sunuyor. Modern ilişkilerde kadın ve erkek arasındaki sınırların daha belirsiz hale geldiği, cinsellik ve dostluğun bir arada var olabileceği vurgulanıyor. Ünlü psikanalist Adam Phillips, kadın ve erkek arkadaşlığının modern toplumda mümkün olduğunu savunarak şunları söylüyor:
“İnsanlar artık romantik ilişkilerin dışındaki arkadaşlık bağlarını da cinsel olmayan yollarla anlamlandırabiliyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin daha akışkan hale gelmesiyle, dostluklar da bu rollere göre şekilleniyor.”
Modern dünyada kadın ve erkek arkadaşlığı, cinsellikten bağımsız olarak karşılıklı anlayış ve güvene dayanır.
Sosyal Dinamikler ve Kültürel Etkenler
Kadın ve erkek arasındaki dostluğun mümkün olup olmadığı konusundaki tartışmalar, aynı zamanda kültürel ve sosyal dinamiklere de dayanır. Örneğin, bazı toplumlarda kadın erkek arkadaşlığı, toplumsal normlara aykırı görülebilirken, diğerlerinde bu tür dostluklar oldukça yaygındır. Günümüz toplumunda ise bu tür dostluklar daha yaygın ve kabul edilebilir hale gelmiştir.
Mizah da bu tür ilişkilerde önemli bir rol oynar. Birçok insan, kadın ve erkek arasındaki dostluğun sıradan çekişmelerle ve komik anlarla dolu olduğunu kabul eder. Mark Twain, kadın ve erkek dostluklarıyla ilgili mizahi bir bakış açısı sunar;
Erkekle kadının sadece arkadaş olabilmesi, bir tarafın bu durumu kabul etmesiyle mümkündür; diğeri ise gizli gizli bekler.
Bu söylemiyle, Freud’un bilinçaltı çekim teorisine mizahi bir gönderme yaparken bu tür arkadaşlıkların da karmaşıklığını eğlenceli bir şekilde dile getirir.
Gerçek Hayattan Örnekler
Günümüzde, kadın erkek arkadaşlığı oldukça yaygın. Birçok insan, karşı cinsle duygusal ya da cinsel bir ilişki yaşamadan derin dostluklar kurabiliyor. Bunun en iyi örneklerinden biri, ünlü yazar Helen Fisher tarafından yapılan bir araştırmada gözlemlenmiştir. Fisher, kadın ve erkek arasındaki dostlukların çoğunun karşılıklı anlayış, mizah ve güven üzerine kurulduğunu belirtir ve ekler;
Romantik bir bağ olmadan kadın ve erkek arasındaki dostluk, birbirlerinin farklı bakış açılarını anlamalarına yardımcı olur ve ilişki dinamiklerini zenginleştirir.
Bu da dostlukların cinsel çekim olmadan da sürdürülebileceğini gösteriyor.
Mizahi Bir Yön: Dostluğun Sınırları
Kadın ve erkek arasındaki arkadaşlıkların bir sınırı var mı? Mizahi bir dille ele alırsak, “Bir kadın ve erkek yakın arkadaş olabilir, ama sadece bir taraf diğerini ‘bilinçli olarak’ sevmiyorsa!”. Bu esprili bakış açısı, aslında toplumda yaygın olan çekim teorisine gönderme yapıyor. Modern dostlukların ne kadar karmaşık ve aynı zamanda eğlenceli olduğunu da vurguluyor.
Sonsöz:
Freud’un göre, kadın ve erkek arasında saf bir dostluk mümkün değil gibi görünüyor. Ancak modern dünya ve psikanalistler bize bunun mümkün olabileceğini söylüyor.
Peki sizce, kadın erkek arkadaşlığı gerçekten platonik olabilir mi? Yoksa Freud haklı mıydı? Yorumlarınızı paylaşın ve bu eğlenceli tartışmaya katılın!
Kaynakça
- Freud, S. (1920). Three Essays on the Theory of Sexuality. Basic Books.
Freud, cinselliğin ve bilinçaltı dürtülerin insanlar arasındaki ilişkilerdeki rolünü detaylandırdığı bu çalışmada, cinselliğin toplumsal ilişkiler üzerindeki etkisini ele alır. - Jung, C. G. (1953). Psychological Types. Pantheon Books.
Jung’un “Anima ve Animus” teorisini öne sürdüğü bu kitap, karşı cinsle dostlukların ruhsal bağlantılar üzerinden nasıl şekillenebileceğini açıklıyor. - Phillips, A. (1995). On Flirtation: Psychoanalytic Essays on the Uncommitted Life. Harvard University Press.
Adam Phillips, psikanalitik açıdan kadın ve erkek dostluklarını incelerken, modern dünyanın bu tür ilişkilerdeki anlayışını ele alır. - Fisher, H. (1999). The First Sex: The Natural Talents of Women and How They Are Changing the World. Random House.
Helen Fisher, kadın ve erkek arasındaki dostlukları sosyolojik ve biyolojik perspektiflerden ele alarak, modern toplumda bu ilişkilerin nasıl şekillendiğini tartışır. - Mitchell, J. (1974). Psychoanalysis and Feminism. Basic Books.
Juliet Mitchell, psikanalitik bakış açısını feminist bir perspektifle ele alarak, kadın ve erkek ilişkilerinde cinsellik ve dostluk dinamiklerini inceler. - Twain, M. (1882). The Diaries of Adam and Eve. Harper & Brothers.
Mark Twain, mizahi bir bakış açısıyla kadın ve erkek dostluklarını ele alır. Bu tür ilişkilerin altında yatan sosyal dinamiklere dikkat çeker.
harika gidiyorsun devamke :))